16 Ağustos 2008 Cumartesi

EXCEL ÇALIŞMASI

EXCEL ÇALIŞMASINI GÖRMEK İÇİN TIKLA!

THOMAS HOBBES

TIKLA İNDİR

OYUN

TIKLA İNDİR

Labirent Oyunu

TIKLA İNDİR

Konfiçyus Sözleri Slaytı

http://rapidshare.com/files/137803103/konfue_yues.ppt.html

Bulutlar Gösterisi

http://rapidshare.com/files/137802751/bulutlar.ppt.html

10 Ağustos 2008 Pazar

Canlı tv ve radyo




Canlı TV izleyin

Haberler

Ördekli Saat

Hava durumları

22 Temmuz 2008 Salı

2009 TAKVİM


20 Temmuz 2008 Pazar

KİTAP KAPAĞI

DAVETİYE 2

19 Temmuz 2008 Cumartesi

KARTVİZİT

TAKVİM

Yukarıdaki takvim örneği 'WORD'de hazırlanmıştır.

15 Temmuz 2008 Salı

KARTPOSTAL

SAAT

Yandaki
saat
'WORD' de
hazırlanmıştır.

9 Temmuz 2008 Çarşamba

DAVETİYE

BİLGİSAYAR


BİLGİSAYAR
Belirli komutlara göre veri işleyen ve depolayan bir makinedir. Bilgisayarlar çok farklı biçimlerde karşımıza çıkabilirler. 20. yüzyılın ortalarındaki ilk bilgisayarlar büyük bir oda büyüklüğünde olup, günümüz bilgisayarlarından yüzlerce kat daha fazla enerji tüketiyorlardı. 21. yüzyılın başına varıldığında ise bilgisayarlar bir kol saatine sığacak ve küçük bir pil ile çalışacak duruma geldiler. Toplumumuz kişisel bilgisayarı ve onun taşınabilir eşdeğeri, dizüstü bilgisayarını, bilgi çağının simgeleri olarak tanıdılar ve bilgisayar kavramı ile özdeşleştirdiler.Günümüzde çok yaygın kullanılıyorlar. İstenilen programı kayıt edip istenilen zamanda çalıştırabilmeleri bilgisayarları çok yönlü kılıp hesap makinelerinden ayıran ana özellikleridir. Church-Turing tezi bu çok yönlülüğün matematiksel ifadesidir ve herhangi bir bilgisayarın bir diğer bilgisayarın görevlerini yerine getirebileceğinin altını çizer. Dolayısıyla, karmaşıklıkları ne düzeyde olursa olsun, cep bilgisayarından süper bilgisayarlara kadar, bellek ve zaman kısıtı olmadığı takdirde hepsi aynı görevleri yerine getirebilirler.

8 Temmuz 2008 Salı

FARE (MOUSE)

Fare
Avuç içinde tutulan, hareketleri ekrandaki, imlecin hareketlerini kontrol eden, bilgi giriş aygıtıdır. Fare modeline göre üzerinde bir veya daha fazla sayıda tuş ve tekerlek bulunabilir. İlk bilgisayar faresi 1964 yılında Douglas Engelbart tarafından yapıldı. Fare el hareketlerini mekanik, LED'li optik, laserli optik yöntemle algılayabilir. Fare elde ettiği bilgileri bilgisayara kablo, kızılötesi, radyo dalgalar veya Bluetooth ile aktarabilir.Programın yapısına göre bazen menü seçmek veya ekran içerisinde çalışılacak noktaya gidebilmek klavyedeki gösterge tuşlarıyla uzun zaman alabilir. Bu işlemin hızlandırılmasında görev alır.

KLAVYE

TUŞTAKIMI ya da KLAVYE (İngilizce: Keyboard)
Bilgisayarın en önemli giriş ögesidir. Üzerinde harfler, rakamlar, işaretler ve bazı işlevleri bulunan tuşlar vardır. Türkçeye özel iki tür tuş düzenlemesi vardır: F klavye ve Q klavye.

Çalışması
Tuştakımında her tuşa iki kod atanmıştır (Hex kodu). Tuşa basınca oluştur kodu tetiklenir. Tuş bırakıldığı zamanda bitir kodu tetiklenir. Karakter atamaları kod sayfalarında saklıdır. Bunlar her tuş koduna belirli bir karakter karşılığı düşürürler. KEYB komutu basit anlamda klavyeden gönderilen her kod için uygun bir karakter atamakta kullanılan bir tabloyu yükler.Bu işlemi çok hızlı zaman içinde gerçekleştirdiğinden bize kolay bir iş gibi gelir.Ancak yukarıda anlatıldığı gibi karışık bir işlemi vardır.

Türleri
Q Klavye ve F Klavye (Türkçe Daktilo Klavyesi) olmak üzere iki şekilde sınıflandırılabilir.
*Q Türkçe tuştakımı 179
*F Türkçe tuştakımı 440
Tuştakımı üzerinde numaralar, Kilitler (Caps Lock: Bir kez basıldığında sürekli büyük harf yazar. İkinci kez basıldığında sürekli küçük harf yazar, Num Lock: Klavyenin sağında bulunan Nümerik alanın aktif veya pasif olmasını sağlar, Scroll Lock), Özel Tuşlar (Alt, Shift, Control, Alt Gr).
Dizgeye (sistem) komut verme, veri girme bakımından tuştakımı sistemin en önemli giriş aygıtıdır. 101/102 tuşlu klasik ve 104 tuşlu win tuştakımı standarttır. Fişleri DIN veya USB bağlantılı olan tuştakımı kablosunun öbür ucu klavye kasası içinde yahut bir fiş şeklinde olabilir. Kablolu veya kablosuz kumandalı klavye setleri bulunmaktadır. Standart düzen QWERTY'dir.


Bölümleri
Tuştakımını 5 bölümde inceleyebiliriz:
Harf, rakam, işaretler bölümü,
Sayı bölümü,en üstte Numlock, /, *, -, + ve Enter, onun yanında Del,
Bunların arasında imleç bölümü, onun üzerinde Insert, Home, Pageup, Pagedown, End, Delete,
Harf bölümü üzerinde dörtlü gruplar halinde işlev tuşları bölümü, F1-den F12'ye kadar ve onun yanında Print, Scrolllock,
Kesme tuşları,
Yeni klavyelerde en üstte tarama butonları, eposta, media, calculator tuşları bölümü.
Harf bölümünde solda Tab, Capslock, sol Shift, sol Ctrl ve sağda Backspace, Enter, sağ Shift, sağ Ctrl, onun yanında windowsun iki tuşu ve solda Boşluk tuşu bulunmaktadır. Sol üstte tek başına Esc tuşu vardır.


Kullanımı
Tuştakımı hatasında önce kablo denetlenmeli, bozuksa değiştirilmelidir. Tuşların biri veya birkaçı çalışmıyorsa çıkarılıp saf suyla temizlenmelidir. Klavyeler artık çok ucuzladığı için gövdedeki bozukluklarda komple değiştirilmektedir.
Harf bölümünde F tuştakımında A ve K üzerinde, Q tuştakımında F ve J üzerinde ve bütün klavyelerde sayı bölümünün 5'i üzerinde başlama kabartıları vardır.
Standart tuştakımı dışında öher dilin fiziksel tuştakımı olduğu gibi, Windows'ta her dilin sanal tuştakımı programı bulunur.

Acil Durumda Ekran Klavyesine Erişim
Diyelim ki Windows XP kullanıyorsunuz. Tuştakımınızın çalışmadığını varsayın. Ve sadece klavye ile yapılabilecek çok önemli ve acil bir işiniz var.
Telaşlanmadan, başlat menüsünü tıklayıp şu yolu takip edin:
Başlat - Tüm Programlar(Programlar) - Donatılar - Erişilebilirlik - Ekran Klavyesi
Bundan sonra yapacağınız şey, farenin okunu parmaklarınız gibi kullanmak.
Ekran Klavyesi özelliği, Windows'un daha ileri sürümünde de geçerlidir.

TEMEL DOS KOMUTLARI

Temel DOS Komutları
DOS işletim sisteminde normal bir kullanıcının sıkça ihtiyaç duyacağı komutlar yaklaşık on adettir. Bunlara zaman zaman kullanılabilecek yaklaşık on adet komut daha eklenebilir. Bunları öğrenmek suretiyle kullanıcı kendisi için gerekli işlemlerin çoğunu kolayca gerçekleştirebilir. Aşağıda en çok ihtiyaç duyulan komutlar ve kullanım biçimleri verilmiştir.(Tamamen büyük ve kalın harfle yazılanlar aynen girilmesi gereken komutlar, büyük harfle başlayıp küçük harfle devam eden ve yatık yazılanlarsa kullanıcı tarafından belirtilen herhangi bir isim olarak anlaşılmalıdır.)
DIR : Dosyaları listele
Bulunulan klasör içerisinde bulunan dosya ve klasörleri listelemek için dir komutu kullanılır. Herhangi bir dosyanın bir klasörde bulunup bulunmadığı veya adı, uzantısı ve boyu gibi bazı özellikleri öğrenilmek istendiğinde bu komut kullanılır. Alt klasörlerin adlarının yanında klasör olduklarını belirten 'DIR' sözcüğü bulunur. Bulunulan klasör yerine bir başka klasör de adı verilerek listelenebilir. Bir dosya adı verildiğinde ise sadece o dosyaya ait bilgiler ekranda görünür.
DIR Bulunulan klasördeki dosyaları listele.
DIR Klasör Klasördeki dosya ve alt klasörleri listele.
DIR Dosya Sadece adı verilen dosyayı listele

DOS'ta Sabit etiketli bir sabit diskte Belgelerim adlı klasörde bulunulduğu sırada dir girilirse ekranda aşağıdakine benzer bir çıktı görünür. (Elbette çıktı her bilgisayarda, bulunulan klasöre ve içinde bulunan dosyalara göre değişecektir.) C sürücüsündeki birim Sabit
Birim Seri Numarası 3867-1CFF
C:Belgelerim dizini
15/09/98 14:40
15/09/98 14:40
Resimler
15/09/98 14:40
Yazılar
15/09/98 14:40
Programlar
15/09/98 14:40
Notlar.txt 15/09/98 14:40
Okubeni.txt 15/09/98 14:40
2 dosya 2456 bayt
5 dizin 324.456.765 bayt boş
CD : Başka klasöre geç
Bir klasörden diğerine geçmek için, başka bir deyişle klasör değiştirmek için cd komutu kullanılır. Bir klasöre geçildiğinde komut satırının solunda o klasörün adı bulunur. Her klasörde sadece adı verilerek ancak bir altındaki klasöre geçilebilir. Bir üst klasöre klasör ismi olarak '..' girilerek gidilebilir. Bir alt ve bir üst düzey dışındakiler geçmek ya adımı adım klasör değiştirerek ya da geçilecek klasörün tam yolu verilerek ulaşılabilir.
CD Klasör Klasöre geç.
CD .. Bir üsteki klasöre geç.
CD Bulunulan klasörü göster.

MD : Klasör yarat.
Yeni bir klasör yaratmak için md komutu kullanılır. Bu komut girildiğinde yaratılan klasör elbette henüz boş durumdadır. Kullanıcılar butun dosyalarını aynı yerde bulundurmak yerine, onları belli gruplara ayırıp, her bir grubu bu komutla yaratacakları ayrı bir klasörlerde tutabilirler.
MD Klasör Klasör yarat.
RD : Klasörü yok et.
Boş bir klasörü silmek için rd komutu kullanılır. Ancak silinecek klasör boş olmalıdır, yoksa silinemez. Bir klasör yok edilmeden önce içerisinde bulunan bütün dosyaların silinmesi gerekir.
RD Klasör Klasörü yok et.

DEL : Dosya sil.
Bir dosyayı silmek için del komutu kullanılır. Bir dosya silindiğine sadece içindekiler silinmez, dosya tümüyle yok olur. Bazı koşullarda silinen bir dosyanın kurtarılması özel bazı programlar aracılığıyla mümkün olabilmektedir. Ancak bu programlar her yerde bulunmamakta ve kurtarma işlemlerini her zaman başarıyla gerçekleştirememektedirler. O yüzden bu komut dikkatli kullanılmalı ve önemli dosyaların her zaman bir yedeği bulundurulmalıdır.
DEL Dosya Dosyayı sil.
DEL Klasör Klasörün içindeki tüm dosyaları sil.

TYPE : Dosya içeriğini göster
Bir dosyanın içeriği ( içerisinde bulunanlar yazılar) type komutuyla ekranda gösterilebilir. Ancak sadece içerisinde standart biçimde oluşturulmuş metinler bulunan dosyalar bu yolla görüntülenebilir. Yazılara biçimlendirme gibi bir çok işlev ve görünüş değişikliği eklemeleri yapabilen 'Word' gibi kelime işlemci programlarda oluşturulmuş dosyaların içerikleri bu yolla (özel olarak metin dosyası olarak kaydedilmediyse) görüntülenemez. Ayrıca yazı dışında resim, program gibi dosya türleriyle bu komut kullanıldığında ekranda saçma sapan karakterler görünür.
TYPE Dosya Dosyanın içeriğini görüntüle.

COPY : Dosya kopyala
Bir dosyanın kopyasını elde etmek için copy komutu kullanılır. Komutla birlikte sadece kopyalanacağı klasörün ismi verilirse aynı isimde ve yanı içerikte yeni bir dosya yaratılmış olur. Klasörün yanında bir dosya ismi de verilirse içeriği aynı fakat adı değişik bir dosya üretilmiş olur.
COPY AsılDosya KopyaDosya Dosyanın kopyasını çıkar.
COPY AsılDosya Klasör Dosyayı klasöre kopyala.

MOVE : Dosya veya klasörü taşı.
Bir dosyayı ve klasörü bulunduğu yerden başka bir yere taşımak için move komutu kullanılır. Aynı işlem önce bir kopyanın başka bir yerde yaratılıp, daha sonra orijinalinin silinmesiyle de gerçekleştirilebilir.
MOVE Dosya/Klasör GideceğiYer Dosya veya klasörü taşı.

REN: Dosyanın adını değiştirir
Bir dosyanın adını değiştirmek için 'ren' komutundan yararlanılır. Dosyanın sadece adı değişirken, içeriği aynı kalır.
REN EskiDosya YeniAdı Dosyanın adını değiştir.

FORMAT : Disk(et)i biçimlendir.
Her disk veya disket, belli bir işletim sistemi tarafından tanınması için biçimlendirme denilen bir işlemden geçmek zorundadır. Bu işlemi gerçekleştiren komut format komutudur. Sabit diskler hazır biçimlendirilmiş (ve genellikle işletim sistemiyle yüklü) olarak satıldığı için kullanıcı tarafından biçimlendirilmesi gerekmez. Bazı disketler de hazır biçimlendirilmiş olarak satıldığı için işletim sistemi onlar disket sürücüye takar takmaz tanır. Bir disk veya disket biçimlendirildiğinde içerdiği tüm bilgiler yok olur. Bunlar geri getirmek normal koşullarda mümkün değildir. Sabit diskler zorunlu olmadıkça ve uzman bir kullanıcı tarafından gerekli görülmedikçe kesinlikle biçimlendirilmemelidir.
FORMAT Sürücü Sürücüyü biçimlendir.

EDIT : Dosya düzenle.
DOS işletim sisteminde standart metin dosyaların düzenlemek için edit adlı program kullanılır. Bu program DOS ile birlikte gelmekle birlikte aslında bir komut değil, çeşitli menülerle zenginleştirilmiş metin düzenlemeZ uygulamasıdır. Kullanıcılar genellikle daha çok işleve sahip diğer kelime işlemci programlarla çalışırlar. Ancak bu programların işletim sisteminden ayrı olarak satın alınması, yüklenmesi ve genellikle karmaşık olan kullanımlarının öğrenilmesi gerekir. Oysa 'edit' daima DOS'la birlikte bulunur ve her zaman kullanılabilir.
EDIT Dosya Dosyayı düzenlenmesi için aç.

A: : Disket sürücüye geç.
Sabit disk veya başka bir sürücüdeyken disket sürücüsüne geçmek için a: girilmelidir. Harfi izleyen ':' işaretini kullanmak zorunludur.
C: : Sabit diske geç.
Disket sürücü veya başka bir sürücüdeyken sabit diske geçmek için c: girilmelidir. Böylece sürücü değiştirip tekrar geri gelindiğinde, komut satırında önceki durumda bulunulan klasörün ismi bulunur. Bir sürücüye geçmek o sürücünün en tepesine geçmek demek değildir. Sabit diskte herhangi bir klasörün altında bulunuyorken en tepeye yani kök dizine geçmek için cd komutu klasör adı olarak '' girilmelidir.

SABİT DİSK (HARDDİSK)

SABİT DİSKLER
Veri depolanması amacı ile kullanılan manyetik kayıt ortamlarıdır. Önceleri büyük boyutları ve yüksek fiyatları nedeni ile sadece bilgisayar merkezlerinde kullanılan sabit diskler, cep telefonları ve sayısal fotoğraf makineleri içine sığabilecek kadar küçülen boyutları ile günlük hayatımıza girmişlerdir. Sabit disklerin en yoğun kullanım yeri bilgisayarlardır. Ses, görüntü, programlar, veri tabanları gibi büyük miktarlarda bilgi, gerektiğinde kullanılmak üzere sabit disklerde saklanır. Günümüzde sabit diskler veri aktarımında son derece hızlanmış olsalar da elektromekanik yapıda olduklarından RAM'lara göre yavaştırlar. Bilgisayarlarda yardımcı ve kalıcı bellek olarak kullanılırlar. Bir bilgisayar programı işletilmeye başladığında, programın çalışması için gerekli olan bilgiler sabit diskten okunarak çok daha hızlı olan RAM belleğe aktarılır. Gereksinim duyulan kısım RAM'a sığmayacak kadar büyükse, bilgisayar sabit diskin bir bölümünü RAM bellek gibi kullanır. Bilgisayar sabit diskleri genellikle bilgisayarların içinde sabitlenmiş durumda bulunurlar, bilgisayarlara dışarıdan bağlanabilen taşınabilir olanları da vardır.

SES KARTI

SES KARTI
Bilgisayarda analog ve dijital ses işlevlerini yerine getiren elektronik birimidir. Dâhilî olarak PCI- veya PCI-Express kart yuvalarına takılan kart türleri olduğu gibi, haricî olarak USB bağlantı noktasına bağlanan, pcmcia yuvalarına takılan ve profosyonel alanlarda kullanılmak üzere Güvenlik duvarı girişinede bağlanabilen versiyonları mevcuttur. Eski ses kartları ISA yuvalarına takılabilirler. Ayrıca anakart üzerinde bütünleşik sunulan ses yongaları da mevcuttur.

RAM BELLEK (Random Access Memory)

RAM BELLEK
Rastgele erişimli hafıza (random access memory) (genellikle baş harflerinden oluşan sözcükle bilinir. Veya hem okunabilir hem yazılabilir fiziksel bellek ) RAM mikroişlemcili sistemlerde kullanılan bir tür veri deposudur. Buna karşın diğer hafıza aygıtları (manyetik kasetler, diskler) saklama ortamındaki verilere önceden belirlenen bir sırada ulaşabiliyorlar ki mekanik tasarımları ancak buna izin veriyor. Bir RAM çipinde her hangi farklı iki veriye ulaşmak için aşağı yukarı aynı süre harcanıyor. Buna karşılık disk ve benzerleri okunan verinin başı bulunan noktaya yakınsa az zaman, uzaksa çok zaman harcıyor ve baş konumu sürekli yer değiştiriyor. RAM, genellikle bilgisayardaki ana hafıza ya da birincil depo; yükleme, gösterme, uygulamaları yönlendirme ve veri için çalışma alanı olarak düşünülür. Bu tip RAM genelde tümleşik devre biçimindedir. Yaygın olarak hafıza çubuğu veya RAM çubuğu isimleriyle anılır çünkü devre kartı üzerine, küçük devreler halinde, plastik paketleme yardımıyla birkaç sakız paketi boyutundadır. Çoğu kişisel bilgisayarda RAM eklemek veya değiştirmek için yuva bulundurur. Çoğu RAM hem yazılıp hem okunabilir. Bu yüzden RAM sık sık "okunan-yazılan hafıza" ismiyle yer değiştirmiştir. Bu bağlamda RAM, ROM'un tersi, daha doğrusu sıralı ulaşılabilir hafızanın tersi olarak kabul edilir. Ramler genelde (2^n) byte şeklinde paketlenmiş olarak piyasada bulunur.

KİTAP KAPAĞI

KARTVİZİT

5 Temmuz 2008 Cumartesi

ANAKART

ANAKART(İngilizce: mainboard veya motherboard)
Bilgisayarın birincil ve en merkezi baskı devresidir.
Tipik bir anakart, bilgisayarın işlemci ve bellek slotları, ses kartı, grafik kartı, ethernet kartı gibi aygıtlar için genişleme yuvaları, parçaların birbirleri arasında iletişimini üstlenen kuzey ve güney köprülerinin tümünü üzerinde barındırır. Bununla birlikte, bazı komponentler anakart ile bütünleşik (onboard) olabilir. Bu duruma ses ve ethernet kartlari için çok sık, grafik kartı için biraz daha az, CPU ve RAM için ise pek nadiren rastlanır, ve bu sistemler genellikle çok küçük yapıda sistemler veya notebooklardır.

MERKEZİ İŞLEM BİRİMİ (CPU)

MERKEZİ İŞLEM BİRİMİ(MİB veya CPU)
Bir bilgisayarın en önemli parçasıdır. Çalıştırılmakta olan yazılımın içinde bulunan komutları işler. İşlemci terimi genelde MİB için kullanılır. Mikroişlemci ise tek bir yonga içine yerleştirilmiş bir MİB'dir. Genelde, günümüzde MİB'ler mikroişlemci şeklindedir.
CPU (Merkezi işlem birimi) [ing. Central Process Unit], veya basitçe işlemci, dijital bilgisayarların veri işleyen ve program komutlarını gerçekleştiren bölümüdür. İşlemciler, ana depolama ve giriş/çıkış işlemleri ile birlikte bilgisayarların en gerekli parçaları arasında yer alır. Mikroişlemciler ise tek bir yonga içine yerleştirilmiş bir merkezi işlem birimidir. 1970'lerin ortasından itibaren gelişen mikroişlemciler ve bunların kullanımı, günümüzde CPU teriminin genel olarak mikroişlemciler yerine de kullanılması sonucunu doğurmuştur.
Merkezi işlem birimi aritmetik ve mantıksal işlem yapma yeteneğine sahiptir. Giriş ve çıkış birimleri arasında verilen program ile uygun çalışmayı sağlar. MİB makine dili denilen düşük seviyeli kodlama sistemi ile çalışır; bu kodlama sistemi bilgisayarın algılayabileceği operasyon kodlarından (opcode) oluşur. Bir mikroişlemcinin algılayabileceği kodların tamamına o işlemcinin komut kümesi denir.
Merkezi işlem birimi aritmetik ve mantıksal işlemleri Aritmetik Mantık Birimi (AMB) aracılığıyla yapar. Bunun dışında virgüllü sayılarla daha rahat hesap yapabilmesi için bir Kayan Nokta işlem birimi (FPU) vardır. Mikroişlemcinin içerisinde bulunan küçük veri saklama alanlarına yazmaç denir.

MONİTÖR

MONİTÖR
görüntü sergilemek için kullanılan elektronik ya da elektro-mekanik aygıtların genel adı. Monitör, başta televizyon ve bilgisayar olmak üzere birçok elektronik cihazın en önemli çıktı aygıtıdır. Monitör, plastik bir muhafaza içerisinde gerekli elektronik devreleri, güç transformatörünü ve resmi oluşturan birimleri içerir. Monitörle bilgisayar arasındaki iletişimi ekran kartı sağlar. Yani, monitörden çıkan veri kablosu bilgisayar kasasında ekran kartına bağlanır. Monitörlerin boyutları inç ölçü cinsinden belirlenir. Monitörlerin boyutları, 14 inç, 15 inç, 17 inç, 19 inç gibi değerlerle ifade edilir. Bu boyut monitör ekranının bir köşesinden diğer köşesine olan uzaklıktır.
EKRAN MODLARI
Bilgisayar kullanılırken monitörlerde iki tür ekran moduyla karşılaşılır. Bu ekran modları Text modu ve Grafik modudur.
Text modu: Text modunda ekran 25 satır ve 80 sütundan oluşur. Yani her satıra en fazla 80 karakter yazılabilir. DOS işletim sistemi text modda çalışan bir işletim sistemidir.
Grafik modu: Grafik modu, Microsoft Windows işletim sisteminin çalıştığı ortamdır. Monitör ekranı pixellerden (noktalardan) oluşur. Pixel sayısı ne kadar fazla ise netlik o kadar artar. Nokta sayısı yoğunluğuna çözünürlük denir. Çözünürlük azaldıkça netlik azalır ve görüntü bozulur.
MONİTÖR TÜRLERİ
Monitörler iki tiptedir. CRT ve daha modern olan LCD monitörler. CRT monitörlerin boyutları bir televizyon gibi, oldukça büyüktür. LCD monitörler ise çok daha incedir.

CRT MONİTÖR
Bir monitörün en önemli parçası çeşitli elektronik devrelerle birlikte CRT (Chatode Ray Tube – Katot Işınlı Tüp) denilen havası boşaltılmış ve ön yüzeyi binlerce fosfor noktacığından (dot) oluşan koni şeklindeki tüptür.
Bu tüpün geniş tarafı dikdörtgen şeklindedir. Diğer dar tarafında ise elektron tabancası bulunur.
Tabanca içerisindeki katot levhaları tel fleman (ısıtıcı) ile ısıtılır ve tüp içerisinde serbestçe dolaşan elektron bulutu oluşturulur. Negatif kutuplandırılan katotlar ile pozitif kutuplandırılan ekranın iç yüzeyi arasında büyük bir gerilim farkı uygulandığında katotlarda oluşan elektronlar dış yüzeye doğru fırlar.
Sabit olarak yerleştirilen odaklama elemanları bu elektronları bir araya getirerek bir ışın halinde ekran orta yüzeyinde odaklar. Bu ışını ekranın istenilen taraflarına yönlendirmek için elektron tabancasının etrafında yatay ve dikey saptırma bobinleri bulunur. İşte bu ışının ön yüzeyde gezdirilmesi suretiyle ortaya görüntüler çıkar.
Ekran kartından sinyal geldiği müddetçe bu ışın monitörün sol üst köşesinden başlayarak fosfor ile kaplı ön yüzeyi tarar. Burada verecek çinko oksit türevi kullanılr Noktanın hızlı hareketi görüntüyü oluşturur.Gözümüz gecikmeli algıladığı icin görüntü oluşur.
Elektron demetinin ekranda saniyede kaç resim taradığı ekran kartı tarafından belirlenir. Bu değer saniyede 50 ile 120 arasında değişir. Bu değerler “tazeleme” frekansı olarak isimlendirilir. Değerin yüksek olması görüntü kalitesini ciddi ölçüde artıracaktır. Değer düşük olursa monitörde gözü yoran kıpraşımlar daha da fazla olacaktır.
Renkli monitörlerde renklerin oluşması için üç temel renk (kırmızı-yeşil-mavi) kullanılır. Her renk için elektron tabancası içerisinde bir ışın demeti oluşturan eleman vardır. Ayrıca ekran yüzeyi de üç ayrı renkten oluşan fosfor tabakasından oluşur. Bu tabakalar delikli bir maskenin arasından aydınlatılır. Hassas bir şekilde ayarlanan bu deliklerde her renge ait ışın demeti sadece o renge çarpar.
Monitördeki her nokta üç ayrı renkteki fosfor damlacığından oluşur. Bu üç fosfor damlacığı da bir araya gelerek “pixel” leri oluşturur. Birbirine en yakın aynı renkteki iki noktanın merkezleri arasındaki uzaklığa “dot pitch” denir. Nokta aralığı anlamına gelen bu ifadenin bu günkü değerleri 0.24 mm ile 0.28 mm arasında değişmektedir. Bu değerlerin küçük olması görüntü kalitesinin artması anlamına gelir.

LCD MONİTÖR

Ana madde: Sıvı kristal ekran

LCD (Liquid Cyristal Diode) monitörlerde görüntü sıvı kristal diyotlar yardımıyla sağlanmaktadır. Bu diyotlara gerilim uygulandığında, içlerindeki moleküllerin polarizasyonu değişmekte ve beraberinde de diyodun geçirgenliği değişmektedir. Bu duruma dijital saatlerde de rastlamaktayız. Normalde şeffaf olan bu diyotlara gerilim uygulandığında geçirgenliklerini kaybederler ve siyaha dönerler. Renkli LCD monitörlerde ise çok ufak ve birden fazla diyot kamanı kullanılarak görüntü alınmaktadır.
LCD monitörler DSTN ve TFT olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ucuz olan ve “passive matrix” teknolojisini kullanan DSTN (Dual-Scan Twisted Nematic)’ler çözünürlükleri ve görüş açıları TFT’lerden düşük olan monitörlerdir. Bu monitörler genelde dizüstü bilgisayarlarda kullanılmaktadır. TFT (Thin Film Transistor)’ler ise “active matrix” adı verilen ve görüntüyü daha parlak ve keskin gösteren bir teknoloji kullanırlar. TFT’lerde her piksel bir ya da dört transistör tarafından kontrol edilir ve bu sayede flat panel ekranlar arasında en iyi çözünürlüğü sunarlar.

INTERLACED ve NON-INTERLACED MONİTÖR

Interlaced CRT monitörlerde önce tek satırların daha sonra da çift satırların tazelendiği bir tarama şekli kullanılmaktadır. Bu yöntem ekran çözünürlüğünü arttırmak için uygun bir yöntemdir, fakat ekranda titreşime sebep olunmaktadır.
Non-interlaced monitörlerde ekranın üstünden altına doğru bir döngüyle her satır tazelenir. Bu olay titreşimi azaltmaktadır ve günümüzde bu tip monitörler kullanılmaktadır.
256, Yüksek ve Gerçek Renkler Monitörde görüntülenen renk sayısı ekran kartının hafızası ile ilgilidir. 256, yüksek ve gerçek renk terimleri renk bilgisini depolamak için kullanılan bit sayısını ifade eder. Bit sayısının fazlalığı, renk sayısının ve aynı zamanda video RAM’in fazlalığı demektir.
256 renk 8 bit’i kullanır ve ekranda sadece 256 farklı renk görünür. Yüksek (high) renk 16 bit’i kullanır ve ekranda 65536 (64K) renk görüntülenir. Gerçek (true) renk 24 bit kullanır ve ekranda 16 milyon ren görüntülenir. 16 ve 24 bit arasındaki fark insan gözü tarafından algılanmaz.
Ekran kartı için gereken video RAM miktarı şu şekilde formüle edilebilir:
yatay çözünürlük x dikey çözünürlük x 1 pixel için gereken byte miktarı = ekran kartında bulunması gereken minimum ram miktarı (byte)
16 renkte: 1 pixel için 0,5 byte 256 renkte : 1 pixel için 1 byte 64K renkte: 1 pixel için 2 byte 16,7 milyon renkte: 1 pixel için 3 byte gerekir. Mesela: 16,7 milyon renk ve 1024 x 768 çözünürlük
1024 x 768 x 3 = 2,359,296 byte = 2,4 MB (yaklaşık) video RAM gerekmektedir. Dolayısıyla piyasada bu sınırın üzerinde 4 MB ekran kartı bulunduğundan en azından bunun kullanılması gerekmektedir.

MONİTÖR BOYUTLARI

Küçükten büyüğe doğru monitör boyutları şöyledir:
*15 inç
*17 inç
*19 inç
*21 inç
*25 inç
*31 inç

MONİTÖR SEÇİMİ

Monitör ekranının büyüklüğü yapılacak işe ve amaca göre seçilmelidir. Normal kullanım için en ideal ekran boyutu 17 inçtir. Eğer bilgisayarda daha çok şekil, grafik, plan, proje çizimleri yapılacaksa ekran boyutu büyük olan monitörler (19 inç, 21 inç vb.) tercih edilmelidir. Büyüklükle beraber monitörün çözünürlüğüne (yüksek çözünürlüğe sahip monitörlerin görüntüleri daha kalitelidir) ve ekran kartının özelliklerine (bellek miktarı, işlemci hızı vb.) de dikkat edilmelidir.

1 Temmuz 2008 Salı

EKRAN KARTI

Ekran kartı nedir?
Ekran kartı, bilgisayarın yaptığı işlemlerin sonuçlarını, CRT monitörler, LCD monitörler ya da projeksiyon cihazları üzerinden bizim algılayabileceğimiz şekilde görüntülere dönüştüren bilgisayar parçasıdır.

Bütünleşik ekran kartı nedir?
Bütünleşik ekran kartı, ekran kartının anakart üreticisi tarafından anakartla bütünleşik olarak üretilmesidir. Bu durumda ekran kartı genellikle kötü 3 boyutlu görüntü performansı ortaya koyar ve ihtiyaç duyduğu hafıza yükünü sistem hafızası (RAM) içerisinden alarak, sistemin kullandığı hafıza miktarını azaltır.